Adet Kanı Nereden Gelir?

Adet Kanı Nereden Gelir?

Kadınlarda ortalama her 28 günde bir adet döngüsü yaşanmaktadır. Bu döngünün en başında vücutta östrojen hormonu salgılanır. Salgılanan bu hormonun etkisiyle rahim içindeki tabaka kalınlaşır. Bu evreye proliferasyon adı verilmektedir. Bu döngünün ortalarına denk gelen bir günde ovulasyon yani yumurtlama meydana gelir. Adet döngüsünün ilerleyen evrelerinde vücutta progesteron hormonu salgılanır. Bu evreye sekretuar adı verilmektedir. Eğer yumurtlama sonrası ortaya çıkan yumurta bu süre içerisinde döllenmezse rahim içinde kalınlaşan tabaka dökülmeye başlar. Yani adet kanı (regl) yumurtalıklardan, karından ya da vücuttaki herhangi bir organdan gelmez. Adet kanı rahim içinde kalınlaşan tabakanın kan ile birlikte vücuttan atılmasıyla meydana gelir. Yani adet kanı rahimden gelmektedir. Adet kanamasının bitimine doğru rahim iç tabakası yeniden kalınlaşmaya başlar ve bir süre sonra tekrar ovulasyon olur. Bu döngü bu şekilde ortalama 28 günde bir tekrarlanır. Yumurtlamanın yaşandığı günden 14 gün sonra adet kanaması görülmektedir.

Hemen her kadın adet kanaması esnasında kramplar ya da sancılar hissetmektedir. Bu sancı ve krampların nedeni, rahim iç tabakasının dökülmesini tetiklemek için salgılanan prostoglandin maddelerdir. Prostoglandin maddeleri, rahim içinde yer alan düz kasların kasılmasını sağlayarak iç tabakanın vücuttan atılmasına yardımcı olur. Bu kasılmalar da kramp ve sancılara sebebiyet verir. Ayrıca bekar kadınlarda bu ağrıların daha şiddetli yaşandığı da bilinmektedir. Bunun nedeni ise rahim ile rahim ağzı arasında yer alan kanalın dar bir yapıya sahip olmasıdır.

Adet kanaması esnasında yaşanan kramp ve sancılar, günlük hayatı olumsuz yönde etkileyecek, yaşam kalitesini düşürecek ve hatta çalışmayı engelleyecek seviyedeyse mutlaka bir uzman hekime görünmek gerekmektedir.

Her ne kadar yaşadığımız toplumda böyle bir inanış olsa da, inanılanın aksine adet kanı kirli bir kan değildir. Kadın vücudundaki rahim tamamen temiz ve steril bir organdır. Adet kanı da rahim içinden gelmektedir. Adet kanamasının oluşmadığı durumda, rahimde gebelik gerçekleşmektedir. Bu sebeple rahmin kirli bir organ olmadığı dolayısıyla da adet kanının kirli kan olmadığı görülmektedir.

Normal adet kanaması 3 gün ila 7 gün arasında seyretmektedir. Bazı durumlarda kanama 1 gün ya da 10-15 gün devam eder. Bu durumlarda mutlaka kadın hastalıkları uzmanına görünmek gerekmektedir. Adet kanamasının normal süreden daha uzun ya da daha kısa olması kişide anemi adı verilen kansızlığa da neden olmaktadır. Adet kanamasının normalden uzun ya da kısa seyretmesinin başlıca sebepleri, yumurtlamada görülen düzensizlikler, birtakım hormonal bozukluklar, rahim içerisindeki polipler, myom adı verilen urlar olmaktadır. Bu sebepler arasından doğru tanıyı koymak için ultrasonografi, vajinal muayene, kan ve hormon tahlilleri, bazı durumlarda da rahim içinden örnek bir parça alınması yöntemlerine başvurulur. Adet kanamasının normalden uzun ya da kısa sürmesinin gerçek denedi mutlaka araştırılmalıdır. Konulan tanıya göre tedavi süreci planlanır. Eğer rahimde polip ya da myom mevcutsa ameliyatla alınması gerekmektedir. Eğer hasta daha önceden spiral taktırmışsa ve bu duruma spiralin neden olduğu tanısı konulmuşsa spiral çıkartılmalıdır. Hormonal bozuklukların yaşandığı durumlarda da hastanın hormon ilaçlarıyla tedavi edilmesi mümkündür.

Adet döngüsü ortalama 28 gün olarak tanımlanır. Ancak 21 ila 35 gün arasında farklılıklar gösterebilmektedir. Bu süre içerisindeki döngüler normal olarak değerlendirilir. Adet döngüsü değerlendirilirken adetin başladığı ilk gün ve diğer adetin başladığı ilk gün arasında kalan günler sayılmaktadır.

Adet kanaması aşırı miktarda oluyorsa uzman hekime danışmak gerekmektedir. Ayrıca ergenlik döneminde görülen adet düzensizlikleri de normal kabul edilmektedir.