Doğumun Nasıl Olacağı Ne Zaman Belli Olur?

Doğumun Nasıl Olacağı Kaçıncı Haftada Belli Olur?

Doğumun nasıl olacağı her hamile kadının merak ettiği konuların başında gelir. Özellikle hamileliğin son aylarında doğumun normal doğum mu sezaryen mi olacağı merak konusudur. Ancak doğumun sezaryenle mi yoksa normal doğumla mı gerçekleşeceği bazen son ana kadar belli olmayabilmektedir. Her şeyin normal gittiği ve doğumun normal yolla olacağının düşünüldüğü bir gebelikte doğum sırasında yaşanan olası bir sıkıntı nedeniyle aniden sezaryen doğuma dönmek gerekebilir. Bu olası sıkıntılar bebeğin ilerlememesi ya da bebeğin kalp atışlarında ortaya çıkan anormallikler gibi durumlardır. Bu durumu önceden tahmin etmek çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Bu sebeple doğumun ne şekilde olacağı hakkında karar vermek mümkün olmayabilir. Hamilelik dönemi boyunca kesin cümleler kurmaktan kaçınmak gerekir. Çünkü bebeğin duruşu, sağlığı, annenin sağlığı gibi konular doğum şeklini belirleyen konulardır. Bu yüzden her şeyin normal olduğu bir hamileliğin kesinlikle normal doğumla olacağını söylemek doğru olmaz.

Hamileliğin 37. ve 42. haftaları arasında bebeğin kilosuna, pozisyonuna ve annenin sağlık durumuna bakılarak doğumun normal yolla olup olamayacağı konusu tahmini olarak belirtilir. Ancak hamilelikte bazı durumlar vardır ki doğumun mutlaka sezaryen yoluyla olması gerektiği söylenebilmektedir. Özellikle çoğul gebeliklerde bebeğin içerisinde bulunduğu amnio sıvısının azaldığı, bebeklerden birinin kalp atışlarında anormallikler fark edildiği zaman, bebeğin kilosunda anormal derecede artış olduğu zaman, önceden rahim ameliyatı olmuş olan kişilerde ve bebeğin eşi olarak da adlandırılan plasentanın doğum yolunu kapatmış olduğu durumlarda sezaryen doğum tercih edilmektedir. Bebeğin anne karnında ters pozisyonda duruşu yani makat gelişi de doğumun şeklini belirleme de etkili olabilmektedir. Ancak bu durumda doğumun hangi şekilde olacağı kesin olarak söylenemez. Annenin durumuna göre karar verilir.

Normal Doğum mu Yoksa Sezaryen Doğum mu?

Sezaryen doğum aslında gebeliğin ameliyatla sonlandırılması işlemidir. Yani cerrahi bir operasyondur. Bu nedenle de her ameliyatta olduğu gibi sezaryen doğumda da belli başlı riskler mevcuttur. Ancak bazı durumlarda sezaryen doğumun uygulanması hem annenin hem de bebeğin sağlığı açısından oldukça önemlidir. Bazı durumlarda annenin normal doğum yapması mümkün olamamaktadır. Böyle bir durumda hem annenin sağlığını hem de bebeğin sağlığını gözeten doğum yöntemi sezaryen doğum olmaktadır. Bunun gerekli olup olmadığına doktor karar verir.

Normal doğum ise her şeyin yolunda gittiği bir hamilelikte uygulanması gereken doğum yöntemidir. Normal doğum bebek için de anne için de daha rahat ve daha sağlıklı bir doğum şeklidir. Bebek, normal doğum şeklinde dünyaya daha hazırlıklı olarak gelebilmektedir. Ancak normal doğumun gerçekleşebilmesi için tüm şartların yerinde olması gerektiği unutulmamalıdır.

Özellikle daha önce sezaryen doğum yapmış olan kadınlarda ikinci doğum şekli de sezaryen olarak tercih edilmektedir. Bunun yanı sıra bebeğin ters gelişi, distosi adı verilen bebek ile annenin doğum kanalı arasındaki uyum sorunu, plasentanın doğum kanalını kapatmış olması, bebeğin 4,5 kilogramdan daha fazla olması, bebeğin çok küçük olması, annenin daha önce geçiriş olduğu rahim ameliyatları, bebeğin kalp atışlarında görülen düzensizlikler, doğumun ilerlememesi, bebek kordonunun sarkması, plasentanın vaktinden önce ayrılması, annenin kemik yapısındaki bozukluklar, HIV, HPV, HSV enfeksiyonları, doğum yolunu kapatmış olan kitlelerin varlığı sezaryen doğumun uygulanması gerektiğini belirten etkenlerdir.

Sezaryen doğum sağlık söz konusu olduğunda avantajları çok büyük olan bir doğum şeklidir. Ancak unutulmamalıdır ki normal doğum, tüm veriler normal olduğunda, hem bebek hem de anne için daha kolay gerçekleşen bir doğum şeklidir.