Kürtajın Zararları ve Riskleri Nelerdir?

Kürtaj Nedir?

Kürtaj (küretaj), rahim içerisine yapılan müdahaleyle, bebeğin tahliyesi sağlanarak, istenmeyen gebeliğin sonlandırılması işlemidir. Kürtaj işlemi tıp literatüründe gebelik sonlandırılması, gebelik terminasyonu ya da dilatasyon – küretaj isimleriyle de geçmektedir.

Unutulmamalıdır ki, kürtaj işlemi aile planlaması yöntemlerinden biri olarak uygulanmamalıdır. Bunun için gerekli önlemler korunma yöntemlerini doğru uygulayarak alınmalıdır. Kürtaj işlemi bir korunma yöntemi gibi algılanmamalıdır. Çünkü hem annenin fiziksel sağlığını olumsuz etkileyebilecek hem de psikolojisini olumsuz yönde etkileyebilecek bir işlem olabilmektedir.

Kürtajın Riskleri ve Zararları Nelerdir?

Her cerrahi uygulamanın sahip olduğu riskler kürtaj uygulaması için de geçerlidir. Ancak artık günümüzde steril ve modern aletlerin kullanılıyor olması bu riskleri oldukça azaltan bir faktördür.

Kürtaj işleminin beraberinde getirdiği riskler;

• Kanama görülmesi: Bu durum kürtaj işlemi esnasında ya da sonrasında ortaya çıkabilmektedir. Eğer gebelik 10. haftaya henüz ulaşmamışsa bu kanama miktarı oldukça az olmaktadır. 10. gebelik haftasından daha büyük hamileliklerin kürtaj ile sonlandırılması yasal değildir.
• Enfeksiyon oluşması: Kürtaj işlemi esnasında rahmin içine özel aletlerle müdahale edilmesi sebebiyle bu aletlerin tamamen steril olmaları gerekmektedir. Aynı şekilde vajinanın ve rahim ağzının da antiseptik solüsyon yardımıyla temizlenmiş olması gerekir. Ancak tüm bu önlemlere rağmen çok nadiren de olsa rahim içinde enfeksiyon problemi oluşabilmektedir. Bu durumda kişiye antibiyotik tedavisi uygulanır.
• Rahmin delinmesi: Uterus perforasyonu olarak adlandırılan rahim delinmesi çok nadir görülen bir komplikasyondur. Bu probleme, gebelik haftasının ileride olduğu kişilere uygulanan kürtaj işleminde daha sık rastlanmaktadır. Böyle bir durumun yaşanması halinde kişinin gözlemlenmesi gerekmektedir. Bazı durumlarda rahim delinmesi problemi kendiliğinde iyileşme gösterebilir. Ancak bazı durumlarda herhangi bir iyileşme olmaz ve bu durumda cerrahi müdahale ile delinmiş olan bölgenin onarılması sağlanır.
• Rahim içinde yapışıklık olması: Asherman sendromu adı verilen bu durum nadiren ortaya çıkmaktadır. Rahim içerisine müdahale edilmesi sonucu bazı kişilerde rahmin aşırı reaksiyon gösterdiği görülür. Bu reaksiyon sonucu rahim yapışıklığı ortaya çıkabilir. Bu komplikasyon kürtaj işlemi sonrası ortaya çıkabilecek olan komplikasyonlar arasında en nadir görülenidir.
• Genel anestezi uygulanması: Genel anesteziye bağlı olarak ortaya çıkabilecek birtakım riskler mevcuttur.
• Lokal anestezi uygulanması: Lokal anesteziye bağlı olarak vazovagal senkop komplikasyonunun ortaya çıkması bayılma sorununu beraberinde getirir. Ancak kısa bir süre sonra hasta kendine gelir.
• Kürtaj işleminin kısırlığa neden olmadığı bilinmektedir. Eğer kürtaj işleminden sonra kişide tekrar gebelik oluşumu görülemezse bu durumda farklı kısırlık sebepleri olabileceği araştırılmalıdır.
• Rahimde parça kalması: Rahim içinde nadiren de olsa parça kalma durumu ya da kan birikmesi durumu ortaya çıkabilmektedir. Böyle bir durumda hastaya tekrar müdahale edilmesi gerekir. Bu ufal müdahaleden sonra rahim içi tamamen temizlenir.
• Gebeliğin alınamaması: Çok nadir de olsa bazı kürtaj işlemlerinde gebeliğin sonlandırılamaması ortaya çıkabilir. Bunun sebebi rahim içerisindeki bebeğin çok küçük olmasıdır. Bu durumda 1 hafta sonra tekrar kürtaj işleminin denenmesi gerekir.
• Kürtaj işleminden sonra kişide adet düzensizliği durumu ortaya çıkabilir. Bu durum çok nadir görülür ve geçici bir durumdur. Bu işlemden yaklaşık 2 – 3 ay sonra eski adet düzenine dönmek mümkün olmaktadır. Kürtaj işleminde sonra görülecek olan ilk adet günü işlemden 30 – 40 gün sonra olmaktadır.

Kürtaj Hangi Durumlarda Yapılır?

Kürtaj işlemi hamileliğin erken döneminde bebekte tespit edilen birtakım anomalilerde, bebeğin rahim içindeyken herhangi bir nedenle kalbinin durması sonucunda ve bebeğin devam eden gelişimini tamamlayamayacağı durumlarda uygulanmaktadır.