Bebeğin Suyunun Azalması (Oligohidramnios)

14.12.2015
157
Bebeğin Suyunun Azalması (Oligohidramnios)

Bebeğin Suyunun Az Olması (Oligohidramnios)

Fetüs, gebelik boyunca bir sıvının içerisinde bulunmaktadır. Bu sıvıya amniyon sıvısı adı verilir. Amniyon sıvısının görevi, rahmin içerisinde yer alan bebeğin dış etkenlerden, travmalardan korunmasını sağlamak ve bebeğin gelişimine katkı sağlamaktır.

Ultrason görüntüleriyle bu amniyon sıvısının az ya da çok miktarda olup olmadığı ölçülebilmektedir. Amniyon sıvısı ölçümüne kısaca ASİ adı verilir. Amniyon sıvısının düşük seviyede olmasına ise oligohidramnios adı verilmektedir. ASİ ölçümleri sonunda bebeğin içinde bulunduğu amniyon sıvısının 50 mm’den daha az olduğu tespit edilirse oligohidramnios durumunun olduğu anlaşılır.

Gebelikte bebeğin suyunun az olmasının yani oligohidramnios durumunun sebeplerini şu şekilde sıralamak mümkün olmaktadır;

  • Plasentada var olan yetersizlik durumu,
  • Zarların daha erken yırtılmış olması,
  • Hipertansiyon,
  • Herhangi bir sebeple idrar yollarının tıkalı olmasına neden olan durumlar,
  • Anne karnındaki bebeğin sahip olduğu birtakım anomaliler,
  • Gün aşımı (gün geçmesi),
  • Plasentada gözlemlenen işlev bozuklukları,
  • İkiz ve çoğul gebelik durumu,
  • TRAP ve TTTS (ikiz bebekten diğer ikiz bebeğe transfüzyon sendromunun olması),
  • Anne adayının suyunun gelmiş olması,
  • Üreteropelvik bileşke ya da üretal obstrüksiyon darlığı,
  • Kromozom yapılarında görülen anomaliler,
  • Preklampsi,
  • Fetüste böbrek olmayışı ya da displazi durumu,
  • Lupus adı verilen SLE durumu,
  • Pregestasyonel diyabet (şeker hastalığı),
  • Hamilelikte anne adayının ACE inhibitörü ya da NSAI gibi birtakım ilaçları kullanmış olması,
  • Anne karnındaki bebekte teşhis edilen hipertiroidi durumu,
  • İntrauterin gelişimde gerilik olması.

Oligohidramnios (bebeğin suyunun az olması) durumuna bağlı olarak meydana gelecek birtakım komplikasyonlar mevcuttur. Bu komplikasyonları şu şekilde sıralamak mümkün olmaktadır;

  • Oligohidramnios mekonyum aspirasyonu meydana gelebilir.
  • Kordon basısı ortaya çıkabilir.
  • Fetal distres gelişmesi kolaylaşı.
  • Anne karnındaki bebekte bacak ve kollarda deformitelerin (şekil bozukluklarının) meydana gelebilir.
  • Pulmoner Hipoplazi adı verilen akciğer gelişiminin kısıtlanması durumu ortaya çıkabilir.
  • Amniyotik bant sendromunun gelişme riski daha da artış gösterebilir.

Oligohidramnios (Bebeğin Suyunun Az Olması) Nasıl Tedavi Edilir?

Eğer anne adayında oligohidramnios durumu teşhis edildiğinde gebeliğin tamamlanmasına ve doğuma çok az bir süre kalmışsa ya da gün aşımı durumu mevcutsa bu durumda bebeğin doğurtulması sağlanır. Eğer gebeliğin daha erken dönemlerinde oligohidramnios durumu teşhis edilirse amnioinfüzyon adı verilen amniyo boşluğuna sıvı aktarılması işlemi uygulanabilir. Ancak bu işlem çok fazla tercih edilen bir teknik değildir. Anne adayının sağlık durumu takip altında olmalıdır.

Anne Karnındaki Bebeğin Suyu Neden Azalır?

Oligohidramnios adı verilen anne karnındaki bebeğin suyunun azalması durumu, fetüsün içerisinde bulunduğu amniyon sıvısının ultrason yardımıyla düşük miktarda ölçülmesi sonucu teşhis edilir. Eğer bebeğin içinde bulunduğu amniyon sıvısı azalırsa bu duruma oligohidramnios tamamen biterse anhidramnios adı verilir.

Amniyon sıvısının azalması ancak ultrason muayenesi sonucunda tespit edilir. Bu işlem oldukça basit bir uygulamadır. Herhangi bir karın muayenesi uygulaması, bebeğin içinde bulunduğu suyun miktarını anlamaya yetmez. Anne adayı, fetüsün içinde bulunduğu amniyon sıvısının azaldığını kendisi anlayamaz. Ancak eğer anne adayında amniyon sıvısı vajinal yolla dışarı çıkarsa bu durumda oligohidramnios durumundan şüphelenmek gerekir.

Bazı durumlarda anne adayında ya da bebekte herhangi bir sorun yokken de oligohidramnios durumu ortaya çıkabilir. Annenin de bebeğin de sağlık durumu tamamen iyi olabilir. Eğer amniyon sıvısı gelirse bu durumun tespit edilmesi ve anlaşılması kolay olacağı için vakit kaybetmeden kadın hastalıkları ve doğum uzmanından randevu alarak muayene olmak gerekir. Böylece olası bir sorun önceden önlenmiş olabilmektedir. Periyodik aralıklarla yapılan kontroller ve muayeneler de aksatılmamalıdır.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.