Doğumdan Sonra Cinsellik Ne Zaman Başlar?

Doğumdan Sonra Cinsel İlişki Ne Zaman Olmalıdır?

Doğum yapıp lohusalık dönemini sonlandıran bir kadın zamanla günlük yaşantısını eski düzenine kavuşturabilir. Annenin adet düzeni tekrar oluşur, anneliğe adapte olur, hem bebeğiyle hem ev işleriyle baş edebilir duruma gelir. Bu süre içerisinde cinsel yaşam da eski düzenine dönmeye başlamaktadır. Özellikle doğumdan sonra cinsel hayatın eskisi gibi olmayacağını düşünmek yersizdir.

Kadın normal ya da sezaryen doğum yapmış olsun, vücudunun dinlenmeye ve kendisini toparlamaya ihtiyacı vardır. Çünkü doğum her ne kadar doğal yaşantının bir parçası olsa da, tüm düzeni tamamen değiştirmesi sebebiyle yorucudur. Lohusalık dönemi içerisinde rahim ağzı eski haline dönerek kapanır. Annede herhangi bir dikiş varsa bu dikişler iyileşir ve kanama sonlanır.  Anne, kısa bir süre sonra kendini toparlar ve tüm gücüne ulaşır. Lohusalık dönemindeki kanama devam ettiği sürece cinsel ilişki yaşanmamalıdır. Bu kanama plasentanın ayrılması sebebiyle oluşan tedavi sürecidir. Bu kanama esnasında cinsel ilişki yaşanması iyileşme sürecini olumsuz etkileyeceği gibi enfeksiyon ihtimalini de arttırır. Lohusalık dönemi tamamen sona erdikten ve kanama bittikten sonra cinsel ilişki yaşanabilir. Lohusalık dönemi ve kanamanın yanı sıra annenin kendini cinselliğe hazır hissedip hissetmediği de önemli bir husustur. Annenin psikolojisi bu dönemde olumlu yönde geliştirilmeli ve hiçbir şeye zorlanmamalıdır. Doğumdan sonra cinsel ilişkiye hazır hissetmeyen yeni anne, eşiyle bu durumu açıkça konuşmalı ve onun anlayışını dilemelidir. Bu zaman zarfında tensel temas ve sarılmak da anne ve babayı rahatlatan bir eylemdir.

Yeni doğum yapmış çoğu kadındaki en büyük endişe ise canının yanıp yanmayacağı konusudur. Sanki ilk kez cinsel ilişkiye girecekmiş gibi bir düşünce yaşanır ve korku oluşur. Bu korku cinsel ilişki sırasında acıya neden olur. Ancak bu acı aslında psikolojiktir. Çünkü doğum sonrası, lohusalık bittikten sonra, yaşanan cinsel ilişkinin hiçbir zararı yoktur. Hissedilen korku acıyı tetikler. Bu durumda pozisyon değişikliği acıyı azaltan etkenlerin başında gelir. Eğer bu acı her cinsel ilişkide yaşanıyorsa bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından muayene edilmelidir.

Doğum sırasında kesi uygulanmış (epizyotomi yapılmış) kadınların bir kısmında nedbe dokusu ağrı ya da acıya neden olabilmektedir. Ayrıca emzirme döneminde süt üretimini tetikleyen prolaktin hormonu cinsel arzuyu azaltan bir etkendir. Bu süreçte yeni doğum yapmış kadının cinsel yaşam isteği azalma gösterebilir. Ancak bu durum geçici bir durumdur. Normal doğum yapmış olan kadındaki en büyük kaygı vajinanın gevşemesi konusudur. Normal doğum sonrası elbette ki vajinada genişleme olur. Ancak esnek bir organ olması sebebiyle vajina, neredeyse eski haline geri döner. Bu durum çoğu kadında herhangi bir soruna yol açmaz. Bu gevşemenin azalması için Kegel egzersizleri adı verilen egzersizler uygulanabilir. Bu egzersizler o bölgedeki kasların kasılıp gevşetilmesiyle uygulanır.

Doğum yapmış olan kadındaki bir diğer düşünce ise vajina kuruluğu oluşmasıdır. Doğum sonrası östrojen hormonu daha az salgılanır ve cinsel istek, vajina salgıları azalır. Bu durumda kuruluk olması normaldir. Doğum sonrası genital bölgenin görüntüsünün bozulacağı da en büyük sorunlardan biridir. Halbuki bu bölge anında iyileşme gösteren ve oldukça esnek yapıda olan bir bölgedir. Yaklaşık 6 hafta içinde tamamen iyileşme sağlanır ve görüntü eski haline döner. Epizyotomi uygulanmış olan birçok kadında bu kesi izi neredeyse hiç görülemez. Çok nadir de olsa bazı kadınlarda iz kalabilmektedir. Ancak estetik cerrahi yaptırarak bu sorundan da kurutulmak mümkündür.