Hamilelikte Radyasyonun Zararları

Hamilelikte Radyasyon

Radyasyon, gebelik ile birlikte uygulandığında olduğu gibi gebeliğin oluşması evresinde de bebeğin gelişimi ile anne adayının sağlığını doğrudan etkilemektedir. Burada asıl olan radyasyonun gebelik döneminin hangi evresinde olduğu ve ne kadar radyasyona, ne kadar zaman maruz kalındığıdır. Burada belirtmemiz gereken en önemi nokta ise hamilelikte radyasyon zararlıdır ancak evimizdeki televizyon, cep telefonları ve diğer aletler ile muayenelerde uygulanan radyasyonun bir nükleer santral kadar etki etmeyeceğidir. Bundan dolayı psikolojik olarak rahat bir gebelik süreci için günlük hayatta kullandığımız eşyaların ciddi anlamda gebeliğe zarar vermeyeceği bilinmelidir.

Hamilelikte Radyasyona Hangi Durumlarda Maruz Kalınmaktadır?

Hamilelikte radyasyon, günlük hayatta kullanılan cihaz ve materyaller dışında hastanelerde böbrek filmi, akciğer filmi, diş filmi gibi tanısal işlemleri yapılması için tespit niteliğinde kullanılmaktadır. Bunun dışında gebenin hastalık öyküsünde var olan yahut gebelikle birlikte oluşan kanser ve tümörlerin tedavisinde radyoterapi şeklinde radyasyona maruz kalınabilmektedir. Hamilelikte radyasyona maruz kalmanın en çok mevcut olduğu şekilde yukarıda bahsettiğimiz gibi günlük hayatta kullanılan eşyalardır.

 Hastalık teşhisleri amacıyla tanısal yardımcı uygulamalar şeklinde yapılan radyasyon uygulamaları, anne adayına ve bebeğe ciddi zararlar vermeyecektir. Bunlar; akciğer, diş, kırık durumlarının tespiti gibi durumlarda uygulanan tek röntgen uygulamalarıdır. Radyasyonun ciddi anlamda bebeğe ve anne adayına zarar verebilmesi için radyasyon ışınlarına oldukça fazla miktar ve sürede maruz kalması gerekmektedir. Tek akciğer, diş ve kırık kontrolü için yapılan radyolojik muayenelerde uygulanan radyasyon, kesinlikle anne adayına ve bebeğe zarar vermeyecek, tekrarlayan röntgen çekimlerinde kalıcı veya geçici sorunlar oluşabilecektir.

Hamilelikte Kanser Tanı ve Tedavisinde Radyasyon Uygulamaları

Gün geçtikçe ülkemizde ve dünyada hızla artan kanser hastalıkları, yaygınlaşmanın yanında genç insanların da bu konuda sorunlar yaşamasına sebep olmaktadır.  Kanserin hızla genç nüfuslarda da görülmesi hamilelikte radyasyon sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Hamilelikte radyasyondan kaynaklı sorunlarla ilgili yapılan araştırmalarda kadınların iş hayatından dolayı çocuk sahibi olma yaşlarının ilerlemesi, yaşın ilerlemesiyle meydana gelecek sağlık sorunlarının artması ve buna bağlı olarak radyasyon ışınlarına daha fazla maruz kalmaları tespit edilmiştir. Kadınlarda radyasyon uygulamasıyla yapılan tedaviler, gebelik durumu olmasa bile yumurta sayısında ciddi sayıda azalma olmasından dolayı gebelik oluşma ihtimalini azaltmaktadır.  Bundan dolayı son yıllarda kanser tanısı konulan kadınlarda gebelik öncesinde tedaviye başlamadan önce yumurtaların saklanması sağlanabilmektedir. Tüp bebek uygulamaları kapsamında olan bu uygulama, kanser tedavisi esnasında yumurta sayısında yaşanacak azalmalardan anne adayının minimum derecede etkilenmesini sağlamak amacıyla yapılmaktadır. Alınan yumurtalar, tedavi süresi boyunca laboratuvar ortamında saklanarak tedavi sonrasında tüp bebek yardımcı uygulamalarıyla gebelik oluşmasını sağlamak amacıyla kullanılmaktadır.

Hamilelikte Radyasyona Karşı Nasıl Önlemler Alınmalıdır?

Öncelikle gebeliğin tespitiyle birlikte yapılacak olan doktor kontrollerinde gebeliğin başında olunduğu doktorlar sormasa bile bildirilmelidir. Olası tanı tespiti için uygulanacak radyasyon tedavileri, gebelik olduğundan dolayı bir sefer uygulanacaktır. Bununla birlikte her ne kadar az etkileseler de; cep telefonu, televizyon, bilgisayar gibi aletlerden gebeliğin ilk 14 haftası ile son 6 hafta uzak kalınmalıdır. Alışveriş merkezi gibi yerlerde mevcut olan X-Ray cihazlarından hamile olduğunun bildirilmesiyle geçilmemeli, geleneksel arama yöntemiyle aranmak tercih edilmelidir.

Hamilelikte Radyasyona Maruz Kalan Bebeklerde Ne Gibi Rahatsızlıklar Görülür?

Radyasyona maruz kalan bebeklerde tiroid kanseri, beyin yapısında gerilik, zeka geriliği, göz bebeklerinde küçüklük, gelişme geriliği gibi yan etkiler görülmektedir. İlerleyen dönemlerde de bebekler ergenliğe geçip birey olduklarında kısırlık rahatsızlıklarının görüldüğü tespit edilmiştir. .