Migren Nedir?

Migren Nedir?

İnsanların hemen tamamının en az birkaç kez yaşadıkları, gözde, baş ve alın tarafında, kulak bölgelerinde hissedilen ağrılara genel olarak baş ağrısı denilmektedir. Belirli nedenleri olmayan baş ağrılarının tespiti ve tedavisi için detaylı fiziksel ve nörolojik muayenelerin yapılması gerekmektedir. Genel anlamda insanların en çok çektikleri ve ülkemizde de son yıllarda oldukça fazla görülen baş ağrısı tipi; migrendir.

Migren, hayat standartlarını doğrudan etkileyecek kadar ve atakları esnasında hiçbir işlevin tam olarak yerine getirilmemesine sebep olacak bir baş ağrısı çeşididir. Halen net sebepleri belirlenmiş olmamakla birlikte migrenin en büyük sebebi; beyne giden damarlarda mevcut sorunlar ve sinir sisteminde görülen bozukluklardır. Halk arasında genellikle erişkinlerde mevcut olan bir rahatsızlık gibi algılanan migren, bilinenin aksine çocuklarda da ergenlik dönemlerine yaklaşırken ve ergenlik boyunca ataklar yaşatabilen bir rahatsızlıktır. Beynin sürekli elektromanyetik dalgalar saçan işlevlerle (televizyon, bilgisayar gibi) meşgul olması, genel hayat şartlarında mevcut stresin normalden fazla olması, düzensiz beslenme ve uyku alışkanlıklarının tetikleyerek başlangıç oluşturduğu migren, tedavi noktasında da henüz tam olarak yanıtlar bulunamamış bir hastalıktır.

Özellikle çocuklarda migrenin bağışıklık ve vücut direncinde var olan eksikliklerden kaynaklı olarak aralıklarla ortalama 4 saat süren atakları beraberinde getirerek mide ağrısı, kusma ve bulantı gibi şikayetlerle de ortaya çıkmaktadır. Migrenin tam olarak sebepleri bilinmiyor olsa da; hastaların teşhisleri neticesinde;

• Havada ani değişmeler,
• Ani yaşanan yükseklik farkları,
• Aniden aşırı derecede stres ve sinire sahip olma,
• Aniden oluşan ve uzun süre devam eden gürültülü ortamlarda bulunma,
• Alkol ve kafein içeren maddelerin birlikte alınması,
• Baharat, turşu ve kızartma gibi yiyeceklerin aşırı tüketimi,
• Keskin ve çok fazla olan parfüm vb. kokular

Gibi nedenlerden dolayı atakların başladığı görülmektedir. Migrenin tıbben kesin bir nedeninin bilinmemesi, hastaların kendilerine uygun tedavileri uygulaması gibi sonuçlar doğurmuştur. Hastalar, yukarıda saydığımız nedenler veya bunlardan farklı nedenlerden dolayı migren atakları geçirdiklerinde kendi rahatsızlıklarına sebep olan noktaları keşfederek bunlardan uzak kalmaya özen göstermelidirler. Migrenin genel ve her hasta tarafından kabul gören en büyük sebeplerinden birisi; uyku bozuklukları ve ani sinirlenme vakalarıdır. Doktorlar tarafından uygulanan migren tedavisi  yöntemleri kişilerde farklılık göstererek başka bir hastada işe yararken bir hastada en ufak olumlu bir etki oluşturmayabilir.

Bunun en büyük sebepleri; tanının eksik veya yanlış konulması, migren dışında başka bir hastalığa sahip olması ve bunun ortaya çıkarılamaması, Psikolojik, hormonal ve sosyal etkenlerin oldukça ters ve etkili olmasıdır.

Migren tedavisi için başvuran hastanın detaylı fiziksel ve nörolojik muayeneden geçmesi, migren dışında tanı konulabilecek başka bir rahatsızlığının olup olmadığı konusunda kesinlik kazanacaktır. Halk arasında yapılan en büyük hatalardan birisi olan; arkadaşının kullandığı baş ağrısı ilacını doktor tavsiyesi olmadan kullanan hastalarda genelde görülen komplike durumlardan dolayı doktor tavsiyesi dışında ilaç kullanılmamalıdır. Denge bozukluğu işitme kaybı gibi rahatsızlıkları olan kişiler, migren şüphesiyle ağrı kesici kullanmamalıdırlar. Bu tür ataklarda hastaların hemen her evde bulunan aspirin gibi ilaçları almaları, başka bir rahatsızlıktan dolayı atak geçiriyor gibi hissetmeleri ihtimaline karşı oldukça zararlıdır. Aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçlar, bazı durumlarda ölümcül etkiler oluşturabilmektedir. Migren tanısının konulmasında en büyük etken, geçirilen atakların sosyal ve iş hayatını doğrudan etkileyip etkilemediğidir. Normal baş ağrısının tersine migren ağrıları ortalama 4-6 saat arasında kişinin tüm faaliyetlerini etkileyerek hayatındaki sosyal ve fiziksel aktivitelerinde gözle görülür derecede azalmanın görülmesini sağlamaktadır.