Şeker Hastalığı Ameliyatı

Tip-2 diyabetin ya da halk arasındaki adıyla şeker hastalığının obezite ile beraber yürüdüğü sıklıkla görülmektedir ve her ikisi de bedenin metabolizmasınıdaki problemlerle bağlantılıdır. Şeker hastalığı ameliyatı sonrasında ortaya çıkan değişiklikler aynı zamanda tip-2 diyabetin de gerilemesini sağlayabilirler. En önemlisi de, bu hastalığa sahip olan hastaların bedenlerinin, ameliyatın ardından şekeri tekrar sağlıklı bir şekilde işlemesinin mümkün olmasıdır.

Şeker Hastalığı ve Sağlık İlişkisi

Şeker hastalığı bedenin insüline direnç kazanması sonucunda gelişir ve insülin hormonunun görevi kan şekeri düzeylerini kontrol altına almaktır. Maalesef bu hastalık beraberinde kalp hastalıkları, felç, yüksek tansiyon, böbrek iflası, körlük, cilt yaraları, sinir hasarı, iktidarsızlık, bilişsel gerileme gibi pek çok başka hastalığa da davetiye çıkartır. Şeker hastalığı erken ölüme sebep olabilir ve kişinin yaşam beklentisinden yıllar çalabilir. Obezite ise tip-2 diyabet gelişimine en çok katkı sağlayan sebeplerden bir tanesidir.

Tip-2 diyabet tedavisinde ilk olarak kilo verme, egzersiz, beslenme değişimleri, diyabet karşıtı ilaçlar gibi yaşam tarzı değişimlerine odaklanılır. Burada hedef kan şekeri düzeylerini dengelemek ve bedenin kan şekeri dengesizliğinden dolayı hasar almasını önlemektir. Pek çok kişide şeker hastalığı genelde zamanla kötüleşir ve şeker düzeylerini kontrol altında tutmak için daha fazla ilaç gerekir. Şeker hastalığının bu ilerleyici yapısı, hastaların hayatlarının geri kalanı boyunca tedavi görmelerini gerektirir.

Eğer şeker hastalığıyla yaşıyorsanız, hastalığın kontrol altına alınabilmesi için keşfedilen en yeni yöntemlerden bir tanesinin şeker hastalığı ameliyatı olduğunu bilmeniz gerekir. Bu uygulama, günümüzde şeker hastalarının büyük kısmında hastalığı kontrol altına almaya yardımcı olmaktadır.

Şeker Hastalığı Ameliyatı Nedir, Nasıl Uygulanır?

Metabolik ameliyat veya bariatrik ameliyat olarak da adlandırılan şeker hastalığı ameliyatı, bazen ameliyattan sonra bir kaç gün içerisinde iyileşmeler görülmesini sağlar. Ameliyatı geçirenler kan şekerlerinde düşüş, daha az diyabet ilacı ihtiyacı ve diyabete bağlı sağlık problemlerinde azalma görürler. Genel olarak hastaların dörtte üçü şeker ilaçlarını bırakmalarını sağlayabilecek düzeyde gerileme görürler.

Günümüzde uygulanan şeker ameliyatı modern tıpta üzerine en çok çalışılmış tedavi yöntemleri arasında yer alıyor. Bu operasyon daha az gıda alımı ve daha az kalori emilimi sağlıyor. En önemlisi de, bu operasyonların kan şekeri kontrolü sağlayan bağırsak hormonlarını etkileyebilen metabolik değişimler sağlayabilmeleri. Ayrıca işlemin ardından iştah azalıyor, yemeklerden sonra tokluk hissi artıyor ve bedenin sağlıklı bir kiloya ulaşabilmesi daha kolay oluyor. Şeker hastalığı ameliyatının bu hastalık için en etkili terapi olduğu ancak aynı zamanda obezite ve bağlantılı rahatsızlıkları da büyük oranda iyileştirebildiği görülüyor.

Kimler Şeker Hastalığı Ameliyatı Olabilir?

Beden kitle endeksi 30 ve üstü olanların bu ameliyattan fayda sağlayabileceklerine dair araştırmalar mevcutlar. Eğer şeker hastalığınız varsa ve beden kitle endeksiniz 30’un üzerindeyse, diyabet tedavisinde ameliyat seçeneğiniz olacaktır. Bu karar sizin ve doktorunuz arasında olduğundan sizin için en iyi tercih olup olmadığına karşılıklı olarak karar vermeniz ve bilimsel verileri değerlendirmeniz gerekir.

Şeker Hastalığı Ameliyatının Türleri

Aşağıda tip-2 diyabet için en çok uygulanan ameliyat yöntemleri mevcut:

Gastrik Bypass

Gastrik bypass çok uzun yıllardır uygulanan bir yöntem ve bu yöntem ile gıdaların büyük kısmının mideyi ve ince bağırsakların başlangıç kısımlarını pas geçmeleri sağlanır. Operasyon ciddi bir kilo verimi sağlar ve hastaların %80’inde şeker hastalığını geriletir, ayrıca diyabette %15 gibi bir iyileşme sağlar.

Gastrik bypass uygulamasının ardından şeker hastalığında yaşanan iyileşme ameliyattan sonra günler veya haftalar içerisinde ortaya çıkar ve daha pek kilo vermeden etkiler görülmeye başlanır. Cerrahiden sonra metabolizmada ve bağırsaklarda üretilen hormonlarda değişim ortaya çıkar ve böylece bedenin sağlıklı bir kiloya ulaşma ve orada kalma yeteneği de iyileşir.

Tüp Mide Ameliyatı

Kelepçe operasyonunda midenin bir kısmı alınır. Geride kalan mide dokusu dardır ve gıdalar için çok az yer sağlar. Prosedür metabolizmayı ve bağırsaklarda üretilen hormonları da etkiler. Bu değişimler şeker hastalığında iyileşmeler sağlarlar. Hastaların %60’ında operasyondan sonra tip-2 diyabet konusunda iyileşmeler yaşanır.

Duodenal Switch Ameliyatı

Yukarıdaki yöntemlerden daha az uygulanan bu yöntem, karmaşıklığından dolayı çok tercih edilmez. Ancak çalışmalara göre kilo verme etkisinden bağımsız olarak diyabet hastalarında %85’e varan iyileşmeler sağlayabilmektedir.

SADI-S Ameliyatı

SADI-S ameliyatı günümüzde ABD’de en çok önerilen operasyon türleri arasında bulunuyor. Bu operasyonda mide aynı tüp mide ameliyatındaki gibi bir tüp haline getirilir. Sonrasında ince bağırsağın bir kısmı hemen altından kesilir ve daha aşağıda bir kısma bağlanır. Bu operasyonda hem kilo verme hem de şeker hastalığının gerilemesinde umut verici sonuçlar görülmektedir.

Faydaları ve Riskleri

Şeker hastalığı pek çok ülkede en yaygın erken ölüm sebeplerinden birisi olmaya devam ediyor ve kalp hastalıkları, felç ve böbrek iflası gibi pek çok hastalıktan da sorumlu. Her sene milyonlarca insan tip-2 diyabet kaynaklı organ hasarı yaşıyor. Cerrahide yaşanan gelişmeler sayesinde pek çok hayat kurtarılabiliyor ve yaşam kalitesi iyileştirilebiliyor. Şeker hastalığı ameliyatının bazı riskleri olsa da, bu operasyonlar uzun yıllardır uygulandıkları için uzmanların deneyimi fazla ve genel olarak güvenli işlemler olarak görülüyorlar. Devam eden şeker hastalığının uzun dönemli riskleri çoğu hasta için ameliyatın risklerinden çok daha fazla. Doktorunuz işlemin sizin için doğru olup olmadığı konusunda sizi zaten bilgilendirecektir.

Kaynak : https://www.drerolvural.com/seker-hastaligi-ameliyati-nasil-yapilir/