Tüp Bebek Hakkında Herşey 1

Tüp bebek nedir?

Çiftlerin yaşı ne olursa olsun kısa ve uzun vadelerde evlilik kuran her birey, zaman önemsenmeden bebek sahibi olmak istemektedir. Evlilik yoluna giren çiftlerin bazıları hemen çocuk sahibi olmak isterken bazıları da bebek sahibi olma isteklerini sonraki dönemlere bırakmaktadırlar. Zaman fark etmeksizin bebe sahibi olmaya karar veren tüm çiftler için stres ve zorluklarla dolu bir dönem başlamaktadır. Doğal yollardan oluşan gebeliklerde dahi karşımıza çıkan zorlu ve stresli dönem; doğal yollardan oluşmayan gebeliklerde çok daha zorlu bir hal almaktadır. Bu zorlukların içerisinde günümüz tıbbi koşullarının eskiye nazaran oldukça gelişmiş olması, bebek sahibi olma yolunda ortaya çıkan sorunların hemen %  90’ının çözüm buluyor olması bu stresi azaltmakta oldukça önemli bir etkendir.

Günümüz toplumunda hazır beslenme alışkanlıkları gibi onlarca sebepten dolayı doğal yollar ile gebe kalma daha az görülmeye başlanmıştır. Çiftler genel olarak yumurtlama, aşılama gibi yardımcı üreme tedavilerinden en az birini görerek bebek sahibi olmaktadır.

Modern tıbbın da gelişmesi ile birlikte yukarıda da belirttiğimiz gibi gebelik oluşmasında ortaya çıkan sorunların hemen tamamına çare bulunabildiğinden çiftlerimiz endişelerini minimum seviyede tutabilirler. Tüm soruların cevaplarını ayrıntılı bir şekilde vereceğimiz tüp bebek ile ilgili her şeyi bulabileceğiniz yazımıza tüp bebek ile ilgili merak edilenleri başlıklar halinde açıklayarak devam edeceğiz.

Ne Zaman Tüp Bebek Tedavisine Başvurulmalı?

Evliliğin takibinde bebek sahibi olmak isteyen tüm çiftler, ilk ilişki yaşandığı ay bebek sahibi olmayı istemektedir. Gebelik birbiri ile aynı anda birden fazla şartın bir arada olması ile gerçekleşecek bir durum olduğundan gebeliğin ilk ilişkinin yaşandığı aylarda meydana gelmemesi ille de bir sorunun var olduğu durumunun çıkarılması için yeterli değildir. Bahsettiğimiz bir arada olması gereken etmenler; çiftlerin yaşları, sperm kalitesi, yumurta rezervi gibi durumlardır. Yumurtlaması sağlıklı bir süreç halinde devam eden 30 yaş altındaki bir kadının ve aynı yaşlarda sperm kalitesi ve hızı olması gereken seviyelerde olan sağlıklı bir erkeğin ilk ilişkiden sonra hamile kalabilme ihtimali ortalama % 25 – 30 civarındadır.

Genel olarak kısırlık dediğimiz tanının konulması ve yardımcı üreme tedavilerine başlamak için 1 yıl boyunca korunmasız olarak ilişkiye girip bebek sahibi olunmaması gerekmektedir. Üremeye yardımcı tedavilere başlanmadan önce kesinlikle en az bit yıl boyunca korunmasız olarak ilişkiye girilmesi gerekmektedir. Burada yine yanlış bilinen bir doğruya değinmek istiyorum. Düzenli ilişki denilince toplumumuzun geneli her gün ilişki yaşanması gibi bir algıya kapılmaktadır. Düzenli ilişki; 2 3 günde bir gerçekleşmelidir. Erkekte sperm kalitesini artırmak için cinsel perhiz süresinin geçmesi gerekmektedir.

Bununla birlikte haftada bir, on günde bir ilişkiye girilmesi de erkeğin sperm kalitesinin yakalanmaması ile birlikte kadının yumurtlama döneminin kaçırılmasına sebep olduğundan önerilmemektedir. Yazımızın başında da anlattığımız gibi gebeliğin oluşması için birden fazla doğru şartın yerinde olması gerekmektedir. Burada saydığımız durumlar denendi ve yine gebelik oluşmadı ise gebeliğin sağlanabilmesi için ürolojik ve jinekolojik muayeneler ve tedaviler denenebilir. Tüp bebek tedavileri % 98 başarı oranına sahip, modern tıbbın da etkisi ile kaliteli sperm ve yumurtanın bir araya getirilerek embriyo oluşturulması şeklinde uygulanarak gebeliğin oluşmasını sağlayabilmektedir.

Kısırlık Oranlarında Erkek ve Kadın Faktörleri

Maalesef toplumumuzda görülen kısırlık durumlarında kadının daha büyük bir faktör olduğu gibi yanlış bir olgu var. Son dönemlerde özellikle hazır gıda tüketimi, sağlıksız ve sporsuz yaşam gibi onlarca etkenden dolayı üremede ciddi bir kayıp karşımıza çıkmaktadır. Kısırlık hakkında yapılan araştırmalarda erkek ve kadın faktörünün % 40’ar orana sahip olduğu, kalan % 20’de her ikisinden kaynaklı sebepler olduğu ortaya çıkmıştır. Yani gebelik oluşmasında erkek ve kadın faktörleri eşit olarak karşımıza çıkmaktadır. Hatta yine ortak paydada değerlendirilecek yaş faktörü dahi kadın ve erkekte aynı oranda üreme yeteneğini etkilemektedir. Yaş ilerledikçe kadında yumurta faktörü olumsuz yönde etkilenirken erkekte de sperm rezervi, hızı ve yönü gibi faktörler olumsuz etkilenmektedir.

Kısırlık kadın veya erkekten herhangi birinden kaynaklanıyor olsa da modern tıbbın gelişmesi ile uygulanan tüp bebek tedavileri sayesinde gebelik oluşma ihtimali her geçen gün artarak karşımıza çıkmaktadır.